Ve Dağlar Yankılandı - Khaled Hosseini
Aile bağları ve fedakarlık temaları üzerinden Afganistan'ın köylerinden Avrupa'ya kadar uzanan geniş bir coğrafyada geçen, zamanla unutulan geçmişin ve kardeşler arasındaki kopan bağların hikayesini anlatan etkileyici bir hikayedir.

Erdoğancan Yüksel
5 dakika 1 saniye okuma süresi

Ve Dağlar Yankılandı - Khaled Hosseini

Erdoğancan Yüksel
5 dakika 1 saniye okuma süresi
Aile bağları ve fedakarlık temaları üzerinden Afganistan'ın köylerinden Avrupa'ya kadar uzanan geniş bir coğrafyada geçen, zamanla unutulan geçmişin ve kardeşler arasındaki kopan bağların hikayesini anlatan etkileyici bir hikayedir.

Ve Dağlar Yankılandı - Khaled Hosseini Konusu:
Khaled Hosseini'nin "Ve Dağlar Yankılandı"adlı eseri, 1940'lı yılların sonlarında Afganistan'da başlayan ve zamanla Fransa, Amerika ve Yunanistan'a kadar uzanan bir aile hikayesini anlatmaktadır. Hikayenin merkezinde Peri ve Abdullah adında iki kardeş bulunmaktadır. İki kardeşin anneleri ölmüştür, babaları ise sonrasında tekrar evlenmiştir. Abdullah ve Peri arasında çok güçlü bir sevgi bağı bulunmaktadır. Abdullah kardeşi Peri'ye oldukça faza değer vermekte ve her zaman kardeşine göz kulak olmaktadır.
Ancak, ailenin yaşadığı yoksulluk ve zorlu yaşam koşulları, bu iki kardeşin ayrılmasına yol açan dramatik bir kararı tetiklemiştir. Babaları Sabır, ailesini geçindirebilmek için oldukça zor ve acı verici bir karar almak zorunda kalmıştır. Küçük kızı Peri'yi, çocuksuz zengin bir çift olan Nila ve Süleyman Wahdati'ye evlatlık olarak vermiştir. Bu olay, Abdullah için oldukça yıkıcı olmuştur. Abdullah'ın en derin arzusu, kız kardeşiyle yeniden bir araya gelmek olsa da, hayat onları farklı yerlere sürüklemiştir.
Ve Dağlar Yankılandı - Khaled Hosseini Özeti:
Afgan işçi Sabır'ın ilk eşi vefat etmiş, bunun üzerine ise Pervane ile evlenmiştir. Pervane ile de İkbal adında bir çocukları dünyaya gelmiştir. İşçi olan Sabır ailesini geçindirmekte zorlanmaktadır. İlk karısından ise Peri ve Abdullah adında iki çocuğu daha bulunmaktadır. Bir gece iki küçük çocuğu Abdullah ve Peri'ye uyumadan önce bir masal anlatır. Masalda, Eyüp Baba adlı bir çiftçi, çok sevdiği oğlu Kayis'i Dev isimli kötü bir varlığa kurban vermek zorunda kalır. Bunun üzerine Eyüp Baba içindeki acı ve öfkeyle Dev'i bulmak için yola koyulur ve uzun uğraşlar sonucunda onu bir sarayda yakalar. Fakat burada oğlunu mutlu bir yaşam sürerken bulur. Dev, Eyüp Baba'ya oğlunun yanında kalmasının onun iyiliğine olduğunu söyler ve ona yaşadıklarını unutturan bir iksir vererek geri dönmesini sağlar. Bu masal, Sabır'ın çocukları için ilerleyen zamanda vermek zorunda kalacağı acı kararı sembolize etmektedir.
Bir gün Sabır, Peri'yı alıp Kabil'e doğru yola çıkar. Fakat Abdullah da onunla gelmek ister. Abdullah'ın ısrarına dayanamayan Sabır, çocukları Abdullah ve Peri ile birlikte Kabil'e doğru yola çıkar. Sabır, başlangıçta çocuklarına iş için şehre gittiğini söylese de, gerçekte yaşadıkları yoksulluktan dolayı Peri'yi başka bir aileye evlatlık vermeye karar verdiği anlaşılır. Zengin bir aile olan Süleyman ve Nila Wahdati, Peri'yi kendi çocukları gibi kabul eder. Abdullah, çok sevdiği kız kardeşinden koparılmanın acısıyla yaşadıkları Şadbağ'a dönerken, Peri ile ilgili anılarını yıllar boyu içinde saklamıştır ve ona özlem duymuştur.
Nebi, Pervane'nin abisidir ve Wahdati ailesi için çalışmaktadır. Nila Wahdati'nin duyduğu çocuk özleminin farkında olan Nebi, Wahdatilerin Peri'yi evlat edinmelerini sağlamıştır. Peri'nin gerçek ailesini unutması için dayısı olduğunu dahi Peri'den gizlemiş, ona kendisini evin hizmetlisi olarak tanıtmıştır. Sabır ailesinin parçalanmasının sebebi olarak Nebi'yi görmüş ve ondan gizliden gizliye nefret etmeye başlamıştır.
Bir süre sonra Süleyman Wahdati'nin hastalanması üzerine Peri annesi Nila Wahdati ile birlikte Peris'e gitmiştir. Bay Wahdati kendisini yürüyemez duruma getiren bir felç geçirmiştir. Nebi ise Bay Wahdati'nin her şeyiyle ilgilenmek durumunda kalmıştır. Nebi her geçen gün Bay Wahdati ile ilgilenmek için daha fazla zaman harcamış ve sonunda Bay Wahdati'nin tek arkadaşı olmuştur. Nebi ve Bay Wahdati birlikte yaşlanmıştır. Bir gün, ikisi de yaşlıyken, Bay Wahdati her zaman Nebi'ye aşık olduğunu itiraf etmiştir. Nebi nasıl tepki vereceğinden emin olamamış ancak Süleyman Wahdati'nin sadık hizmetçisi olarak çalışmaya devam etmiştir. Peri ise Paris'te büyüyüp bir genç kız olmuştur ve annesini intihar sonucunda kaybetmiştir. Peri, annesinin intiharıyla yıkılmıştır ve onunla daha fazla zaman geçirmediği için suçluluk duymaktadır. Ancak intihar sonrasında Peri'nin eline sağlık raporu geçer ve raporda annesinin geçmişte bir hastalıktan dolayı rahmini aldırdığını ve bunun üzerine kendisinin evlatlık olduğunu öğrenir. Peri bunun üzerine gerçek ailesini araştırıp öğrenmek ister fakat hamile olduğunu öğrenir. Bunun üzerine araştırmayı erteler ve zaman içerisinde tekrar araştırmaya fırsat bulamaz. 2000'lerin başında Bay Wahdati ölmüş ve tüm mal varlığını Nebi'ye bırakmıştır. Taliban ise o yıllarda Kabil'de yönetimi ele geçirerek şehri kaosa sürüklemiştir. Nebi, Afganistan'a yardım etmek için gelen bir grup Avrupalı doktor ve cerrahı evinde ücretsiz kalmaya davet etmiştir ve burada Dr. Markos Varvaris ile tanışmıştır. Nebi, Markos'a Peri'yi bulup ona Abdullah adında bir erkek kardeşi olduğunu söylemesi gerektiğini söylemiştir ve ona bir mektup bırakmıştır.
Peri bir gün bir telefon alır ve çocukluğunda hizmetkar olarak hatırladığı Nebi dayısının öldüğünü öğrenir. Nebi ölmeden önce ona bir mektup bırakmıştır ve mektupta tüm gerçekleri anlatmıştır. Peri mektubu okuduğunda tüm gerçekleri öğrenir ve Abdullah adında bir abisinin olduğunu öğrenir. Abisini bulmak için çocukluğunda yaşadığı kasabaya geri döner.
Geçen bu süre boyunca Abdullah Peri'yi aramış fakat bulamamıştır. Abdullah evlenmiş ve Amerika'da yaşamaktadır. Bir kızı olmuş, kızının adını da Peri koymuştur. Abdullah'ın eşi kanserden ölmüştür. Annesi kanserden ölmüş olan Peri'nin, babası da hastalıktan dolayı hafızasını yitirmeye başlamıştır. Bunun üzerine Peri hasta babasına bakmak için sanat okulunu bırakmıştır. Günün birinde Abdullah'ın kardeşi Peri, kızı Peri'yi arar ve Abdullah'ın yaşadığı Kaliforniya'ya gelir. Abdullah ve Peri buluştuklarında, Abdullah başlarda Peri'nin söylediği kişi olduğundan emin olamamıştır. Ancak, Peri çocukluklarında ona söylediği o eski şarkıyı mırıldanmaya başladığında Abdullah için her şey netleşmiştir. Ne var ki bu yeniden buluşma mutluluğu uzun sürmemiş Abdullah’ın hafızası hastalığından dolayı hızla silinmeye başlamıştır.
Peri yeğeni Peri ile birlikte Paris'i gezmeye karar verir. Paris'e gitmek için hazırlıklarını yaparken Peri babası Abdullah'a ait küçük bir kutu bulmuştur. Kutunun içinde babasının yıllar önce çocukken sakladığı bir tüy ile karşılaşmıştır. Tüyün yanında bir not da bulunmaktadır. Notta Abdullah'ın kardeşi Peri'yi tekrar görebilme umuduyla tüm ömrünü geçirdiği ve kardeşine duyduğu özlem yazılıdır.
Ve Dağlar Yankılandı - Khaled Hosseini Karakterleri:
- Peri: Hikayenin merkezindeki karakterdir. Küçük yaşta ailesinin yaşadığı ekonomik sıkıntılardan dolayı başka bir aileye evlatlık olarak verilmiştir. Zamanla gerçek ailesini unutmuştur ve yeni yaşamına uyum sağlamıştır. Ancak unuttuğu gerçek ailesini içinde hep bir eksiklik olarak hissetmiştir.
- Abdullah: Peri'nin ağabeyidir. Peri başka bir aileye evlatlık olarak verilmeden önce Peri'ye derin bir sevgi duymaktadır. Kardeşi ile fedakarca ilgilenmiş ve onu korumuştur. Kardeşinin aileden ayrılmasından sonra bu kaybın üzüntüsünü ve kardeşine olan özlemi hayatı boyunca taşımıştır.
- Sabır: Peri ve Abdullah'ın babasıdır. Ekonomik durumu kötü olan Sabır ailesinin geçimini sağlamak için zor bir karar almış ve kızı Peri'yi Wahdati ailesine evlatlık vermiştir.
- Pervane: Sabır'ın ikinci eşi ve Peri ile Abdullah'ın üvey annesidir. Sabır ile İkbal adında bir çocukları vardır. Pervane üvey çocuklarına elinden geldiği kadar iyi ve sevecen olmaya çalışmıştır.
- Nebi: Sabır'ın kayınbiraderi ve Wahdati ailesinin hizmetlisidir. Peri'nin Wahdati ailesine evlatlık olarak verilmesi olayında aracılık yapmıştır.
- Nila Wahdati: Zengin bir aileden gelen Nila, Süleyman Wahdati ile evlidir. Fakat ikilinin çocukları olmamıştır. Çocuk özlemi duyan Nila Wahdati, Nebi'nin aracılığıyla Peri'yi evlat edinmiştir. Afganistan'da siyasi karışıklıkların olduğu dönemde Peri ile birlikte Kabil'den Paris'e gitmiştir.
- Süleyman Wahdati: Sessiz ve içine kapanık zengin bir adamdır. Nila ile evlenmiş fakat çocukları olmamıştır. Nila ve Peri Paris'e gittikten sonra Kabil'de evinde yaşamaya devam etmiş ve orada ölmüştür. Öldüğünde evini Nebi'ye bırakmıştır.
- Markos Varvaris: Doktor olma yolundaki ilhamını çocukluk arkadaşı Thalia’dan alan Markos, insanlara yardım etme amacıyla Kabil'e gelmiştir. Nebi'nin ona bıraktığı vasiyet üzerine Peri'nin geçmişini aydınlatmaya çalışmıştır.
Bu özet ve inceleme, Khaled Hosseini'in "Ve Dağlar Yankılandı" adlı kitabını okumayı düşünüyorsanız sizin için faydalı olabilir. Ve Dağlar Yankılandı, aile bireyleri arasındaki güçlü sevgi bağının ve özlemin kuşaklar boyunca süren etkilerini anlatmaktadır. Eser aynı zamanda dönemin toplumsal koşullarını da gözler önüne sermektedir. Peri ve Abdullah'ın hikayesi, okuyucuya sevgi ve aidiyet üzerine unutulmaz bir deneyim sunmaktadır.