Hayvan Çiftliği - George Orwell
Stalin dönemi Sovyetler Birliği'ni ve sosyalizmi hayvanların dünyası üzerinden eleştirerek baskıcı iktidarların insan doğası üzerindeki etkilerini gözler önüne seren George Orwell tarafından kaleme alınmış hiciv romandır.
Erdoğancan Yüksel
5 dakika 17 saniye okuma süresi
Hayvan Çiftliği - George Orwell
Erdoğancan Yüksel
5 dakika 17 saniye okuma süresi
Stalin dönemi Sovyetler Birliği'ni ve sosyalizmi hayvanların dünyası üzerinden eleştirerek baskıcı iktidarların insan doğası üzerindeki etkilerini gözler önüne seren George Orwell tarafından kaleme alınmış hiciv romandır.
Hayvan Çiftliği - George Orwell Konusu:
George Orwell'in "Hayvan Çiftliği" adlı eserinde hikaye, İngiltere'de Bay Jones'un sahip olduğu bir hayvan çiftliğinde başlamaktadır. Çiftlikte yaşayan hayvanlar Bay Jones'un kötü yönetimi ve ihmalleri nedeniyle rahatsız olmaktadırlar. Bir gün, hayvanlar isyan ederek Bay Jones'u çiftlikten kovar ve kendi yönetimlerini kurarlar. İlk başlarda her şey beklendiği gibi yolunda gider ve hayvanlar özgürce ve eşitlik içinde yaşamaya başlar.
Ancak kısa bir süre sonra, liderlik için aralarında anlaşmazlıklar çıkar ve çiftlikte giderek bir hiyerarşi oluşur. Domuzlar önderlik rolünü üstlenir ve diğer hayvanları etkilemek ve yönetmek için gerçekleri çarpıtmaya ve kuralları kendi çıkarlarına göre değiştirmeye başlarlar. Zamanla hayvanlar arasındaki kardeşlik duygusu ve özgürlük idealleri göz ardı edilmeye başlanır. Domuzlar, önce hayvanlara eşitlik vadetmişken, sonunda onları sömürmeye başlar ve kendilerini güçlendirecek yeni yalanlarla çiftliği yönetmeye devam ederler. Eşitlik ilkeleri gittikçe kaybolur ve domuzlar zamanla insanlara benzer davranışlar sergileyerek kendi çıkarları uğruna diğer hayvanların özgürlüklerini ellerinden alırlar.
Kitap, yazarın Sovyetler Birliği'ndeki liderlerin halka yönelik baskıcı yönetimlerini eleştirdiği bir alegoridir. George Orwell, hayvanları simgesel bir araç olarak kullanarak, baskı ve yalanların bir toplumun özgürlüğünü nasıl yok edebileceğini eserde gözler önüne sermiştir.
Hayvan Çiftliği - George Orwell Özeti:
Bay Jones, Beylik Çiftliği'nin sahibi olarak yaşamını sürdürmektedir. Bir gece, çok sarhoş olup sarhoş bir halde uyuduğu sırada Koca Reis adındaki bir domuz, rüya gördüğünü söylemiş ve diğer hayvanları toplayarak bu rüyayı anlatmak istemiştir. Bluebell, Jessie ve Pincher adındaki köpekler, tavuklar, güvercinler, Benjamin adındaki eşek, Boxer ve Clover isimli atlar, beyaz keçi Muriel ve diğer tüm hayvanlar rüyayı dinlemek için bir araya gelir. Koca Reis, hayvanların yaşamlarının yoksulluk, açlık ve sürekli bir koşturmaca içinde geçtiğini dile getirmiş ve hayatlarının sefalet ve kölelikten ibaret olduğuna dikkat çekmiştir. İngiltere'de yaşayan hayvanların özgür olmadığını, insanların üretmek yerine sadece tüketen varlıklar olduğunu diğer hayvanlara vurgulamıştır. Koca Reis, "Neden bu sefalet içinde yaşamaya razı olalım?" diyerek gerçek düşmanlarının insanlar olduğuna diğer hayvanları ikna etmiştir.
Koca Reis, gördüğü rüyayı açıklarken, insanların ortadan kalkması durumunda dünyanın nasıl bir yer olacağını da gördüğünü belirtmiştir. Koca Reis "İngiltere'nin Hayvanları" adlı bir şarkının melodisini duymuş ve bu şarkıyı söylemeye başlamıştır. Şarkı, hayvanlar arasında büyük bir heyecan yaratır ve hayvanlar birlikte şarkıyı söylerken tüm çiftlik yankılanır. Ancak Bay Jones, gürültüden dolayı uyanarak tüfeğini kapar ve karanlığa ateş açar. Kısa süre sonra tüm hayvanlar tekrar uykuya dalar.
Birkaç gün geçtikten sonra Koca Reis uykusunda ölmüş ve geride bıraktığı konuşma diğer hayvanlar için yeni bir başlangıç olmuştur. Zeki hayvanlar olarak bilinen domuzlardan Snowball ve Napoleon, diğer hayvanları eğitme ve örgütlenme görevini üstlenmiştir. Bir dizi toplantı sonucunda isyan etmeye karar verirler. Bir gün, Bay Jones, hayvanları aç bırakmış ve birkaç işçi hayvanları dövmüştür. Bunun üzerine hayvanlar ayaklanmış ve başarılı bir şekilde isyan gerçekleştirmişlerdir. Bay Jones çiftlikten kovulur ve bunun üzerine çiftliğin adı "Hayvan Çiftliği" olarak değiştirilir.
Domuzlar, hayvancılık ilkelerini belirlemek için üç ay boyunca çalışarak yedi emir oluştururlar. Tüm hayvanlar bu kuralları kabul eder. Ancak, bazı hayvanlar zorlanır; Mollie sabahları geç kalkar, yaşlı eşek Benjamin hep uyuklarken, kedi de işlerin yoğun olduğu zamanlarda kaybolur. Her pazar günü, Snowball tarafından hazırlanan resmi bayraklar göndere çekilir ve tüm hayvanlar toplantı adı verilen genel kurulda bir araya gelir. Toplantılarda Snowball ve Napoleon tarafından etkili konuşmalar yapılıp kararlar alınırken, diğer hayvanlara alınan kararlar konusunda açıklamalar yapmak üzere Squealer adlı bir domuz görevlendirilmiştir. Sonbahar geldiğinde çiftlikte olan bitenler tüm ülkeye duyurulur. Komşu çiftliklerin hayvanlarına da Hayvan Çiftliği'ndeki isyan hikayesi anlatılır ve "İngiltere'nin Hayvanları " şarkısı onlara da öğretilir. Diğer çiftçiler, Bay Jones'un başına gelen talihsizlikten yararlanmanın yollarını düşünürken, Foxwood Çiftliği'nin sahibi Bay Pilkington ile Pinchfield Çiftliği'nin sahibi Bay Frederick arasında gerginlik yaşanmaktadır. Napoleon, zamanla her iki çiftlik sahibinden de faydalanmayı başarır. Bir gün, Bay Jones ve adamları, çiftliği geri almak için baskın düzenler ve kanlı bir çatışma çıkar. Fakat sonuçta, zafer hayvanların olur ve çifliği geri alma girişimi başarız olmuştur.
Zamanla, Snowball ve Napoleon arasında fikir ayrılıkları baş gösterse de çiftliğin yönetimi her zaman zeki domuzların elinde kalmıştır. Snowball'un önerisiyle, işleri kolaylaştıracak ve her gün çalışmalarına gerek kalmayacak bir rüzgar değirmeni inşa etme kararı alınır. Ancak Napoleon buna karşı çıkarak köpeklerini Snowball'un üzerine salar onun kaçmasına sebep olur. Böylece, çiftliğin kontrolü tamamen Napoleon'un eline geçmiştir. Daha sonrasında rüzgar değirmeni yapımına devam edilir ve yapımı tamamlanarak değirmen çalışmaya başlar.
Bir yıl boyunca hayvanlar oldukça ağır koşullarda sıkı çalışır, fakat her şey gelecekteki yaşamları için yapılmaktadır. Napoleon, Snowball'ı çiftlikten kovduktan sonra zaman geçtikçe çiftlikteki kuralları değiştirmiş ve değişikler sonrası yaptığı her konuşmasıyla diğer hayvanları kendine bağlayarak etkilemiştir. Zaman geçtikçe domuzlar diğer hayvanlardan daha konforlu bir yaşam sürmeye başlar ve Bay Jones'un evine yerleşirler. Diğer hayvanlar, domuzların bu yaşam tarzına itiraz etseler de, domuzların her zaman durum için geçerli bir açıklaması vardır. Artık diğer hayvanlar, Napoleon'un çiftlik evinin bahçesinde pipo içmesine ve Bay ve Bayan Jones'un giydiği kıyafetleri giyerek gösterişli bir yaşam sürmesine şaşırmamaktadır. Bir akşam, hayvanların yönettiği çiftliğe gelen diğer insan çiftçiler, çiftlikteki değişikliklerden, özellikle de yel değirmeninden çok etkilenirler. Akşam ilerledikçe kahkahalar ve şarkılar yükselmeye başlar, diğer hayvanlar da bahçeden gizlice olan biteni izler. İnsanlar ve hayvanlar, ilk kez eşit koşullarda bir araya gelir. Bay Pilkington "Sizler, aşağı kesimlerde hayvanlarınızla ilgilenirken, biz de aşağı sınıflardan insanlarımızla uğraşıyoruz." diyerek yaptığı espriyle masayı neşelendirir. Masadakiler bu espriye gülmekten kendilerini alıkoyamazlar.
Napoleon'un yönettiği çiftlik artık bir kooperatif girişimi olmuştur. Hayvanlar arasında "yoldaş" diye hitap etme alışkanlığı gereksiz bulunur ve bu geleneğe son verilmesi kararlaştırılır. Bayrakların tek renk olması gerektiği söylenir ve çiftlik yeniden "Beylik Çiftliği" adını almıştır. Gece ilerledikçe evde büyük bir gürültü kopar. Napoleon ve Bay Pilkington birlikte kağıt oyunu oynamaktadır. Diğer hayvanlar, artık sadece şunu düşünmektedir: Domuzlar ve insanlar arasında bir fark kalmamıştır; ikisi de birbirine karışmıştır.
Hayvan Çiftliği - George Orwell Karakterleri:
- Koca Reis (domuz): Devrimin ilham kaynağı olan yaşlı domuzdur. Hayvanlara özgürlük mücadelesi fikrini aşılamış, mutlu ve barış dolu bir dünya vadetmiştir. Karl Marx'ı temsil eden Koca Reis, devrimin ideolojik temellerini atmıştır.
- Snowball (domuz): İdealist ve yenilikçi bir domuzdur. Devrimin yapılmasından sonra çiftliğin kalkınması ve şartların iyileşmesi için çeşitli projeler geliştirmiş olsa da diğer domuz olan Napoleon tarafından çiftlikten kovulmuştur. Lev Troçki'yi temsil etmektedir.
- Napoleon (domuz): Devrim sonrası çiftliğin lideri olan domuzdur. Snowball'ın değirmen fikrine önce karşı çıkmıştır ancak sonrasında değirmenin yapılmasını istemiştir. Başlangıçta devrimi destekler gibi görünmüş ancak sonrasında baskıcı bir yönetim gerçekleştirmiştir. Çiftliğin başına gelen her kötü olaydan Snowball'ı sorumlu tutarak olumsuzlukları ona yüklemiştir. Josef Stalin'i temsil etmektedir.
- Bay Jones (insan): Çiftliğin eski sahibidir. Hayvanlara kötü davranan birisidir ve devrim sonrası çiftlikten kovulmuştur. Son Rus çarı II. Nikolay'ı temsil etmektedir.
- Bay Pilkington (insan): Diğer çiftlik sahiplerinden birisidir. Winston Churchill'e benzemektedir.
- Squealer (domuz): Napoleon'un sözcülüğünü yapmaktadır. Yapılan her değişiklik sonrası değişiklikleri diğer hayvanlara meşru göstermek için gerçekleri çarpıtmaktadır. Sovyetler Birliği'nde propaganda bakanı olarak görev yapan kişileri simgelemektedir.
- Boxer (at): Güçlü, çalışkan ve sadık bir işçidir. Süreç boyunca aşırı iş yükünden dolayı yıpranmış ve kullanılmıştır. Boxer, işçi sınıfını temsil etmektedir.
- Clover (at): Boxer'ın yakın arkadaşıdır. Devrimin başında devrimi destekleyen idealist bir hayvanken, zamanla yönetimin yozlaştığını fark eder. Fakat onlara karşı koyacak gücü bulamamıştır.
- Moses (kuzgun): Din adamlarını temsil etmektedir. Devrim olur olmaz çiftlikten kaçmış fakat sonra geri dönmüştür. Hiçbir iş yapmamış ve diğer hayvanlara gökteki hayvan cennetini vadetmiştir.
Bu özet ve inceleme, George Orwell'in "Hayvan Çiftliği" adlı kitabını okumayı düşünüyorsanız sizin için faydalı olabilir. Hayvan Çiftliği, bir masal gibi görünse de temelinde derin bir siyasi eleştiriyi barındırmaktadır. Goerge Orwell, yapılan devrimlerin zamanla nasıl yozlaştığını ve iktidarın insan karakteri ve doğasını nasıl değiştirdiğini ustalık ile ele almıştır. "Bütün hayvanlar eşittir, ama bazıları daha eşittir." cümlesi ile yazar vermek istediği mesajı güçlü bir şekilde vurgulamaktadır.